Necla Rüzgar
Ahmet Yıldız
Die Künstlerin sammelt seit einiger Zeit Zeitungsnachrichten, die darüber berichten, wie ein gewisser Ahmet Yıldız eins ums andere Mal in der Tod gerissen wird. Nach kurzer Verwirrung beginnt man zu begreifen, dass Ahmet Yıldız, ähnlich wie der Schweizer Peter Müller, wohl ein besonders häufiger Name ist, wenn er, der ja weder Präsident noch Schauspieler oder Fussballer ist, so zuverlässig die Nachrichten füttert. Erschreckende Dinge stossen ihm zu. Als Arbeiter fällt er vom Gerüst und wird von einer Maschine zerquetscht oder aber überfahren, weil er todmüde von der Nachtschicht heimläuft. Er ist Zielscheibe herumirrender Jagdgewehrkugeln, arbeitet als Kind auf einer illegalen Baustelle, ist behindert und kann sich vor einem plötzlich ausbrechenden Feuer nicht retten. Schliesslich wird er von seinem eigenen Vater ermordet, weil dieser glaubt seinen homosexuellen Sohn töten zu müssen. In Ahmet Yıldız sehen wir in das Gesicht der Armut, die ihn zu einer billigen und ungeschützten Ware macht. Und vielleicht ist besonders erschreckend, dass dies Ahmet Yıldız zum Durchschnittsmenschen macht.
Oben: Englische Version, unten: Türkische Version
Necla Rüzgar
Ahmet Yıldız
The artist, Necla Rüzgar, for many years has collected current news articles that strangely tell the reader about how a certain Ahmet Yıldız dies. After a few minutes of confusion, since he is neither a president nor an actor nor a football player, we realize that Ahmet Yıldız must be a very common Turkish name that appears over and over again. Indeed, horrific things happen to him: He is a worker who falls from a scaffold; he is crushed in machines; he is hit by a car when he walks home from his night shift deadly tired; he is the target of stray bullets fired by ruthless rogues living in the same, social and psychic misery; he is a child laborer working on in unauthorized work place; he is the mentally challenged son who dies when he could not escape the outbreak of a fire; and finally he is murdered for proclaiming his homosexual orientation, something long suspected, by his own loving father who cannot endure what he was forced to do as patriarch of the family. As he is reduced to a cheap tool unprotected by state laws that ruthlessly support the rich, Ahmet Yıldız shows us the face of poverty. Telling his story, Necla Rüzgar points out an alarming characteristic of poverty: poverty is as common as bearing the ordinary name, Ahmet Yıldız.
Upper video: English version. Lower Video: Turkish version
Necla Rüzgar
Ahmet Yıldız
Sanatçı Necla Rüzgar, yıllardır Ahmet Yıldız adlı bir kişinin nasıl öldüğünü okura tuhaf biçimlerde duyuran gazete haberlerini toplamaktadır. Ahmet Yıldız’ın bir başkan mı, bir oyuncu mu, bir futbolcu mu olduğuna dair bir kaç dakikalık bir kafa karışıklığından sonra, çok yaygın bir Türk ismi olduğu için haberlerde sürekli bu isme rastladığımızı anlarız. Görünen odur ki başına korkunç şeyler gelen birisidir. O: İnşatta iskeleden düşer, makineye sıkışır, gece vardiyasından yorgun argın evine dönerken araba çarpar, kendisiyle aynı sosyal ve fiziksel yoksulluğu paylaşan kabadayının attığı kurşununun hedefi olur, izinsiz çalıştırılan çocuk işçidir, yangın çıktığında kaçamayan zihinsel engelli evlattır, ve nihayetinde, uzun süredir şüphelenilen eşcinsel eğilimini açık etmesinden ötürü, ailenin başı olarak yapmaya zorlandığı şeyi yapan, onu seven babası tarafından öldürülendir. Acımasızca zengini koruyan yasalar tarafından korunmak yerine ucuz bir alete dönüştürülen Ahmet Yıldız, bize yoksulluğun yüzünü sunar. Necla Rüzgar, O’nun hikayesini anlatırken yoksulluğun ürkütücü bir alametini gösterir: Yoksulluk, Ahmet Yıldız gibi çok yaygın bir isim taşımak kadar yaygındır.